Merhaba. Umarım herkesin sağlığı, huzuru yerindedir. Ben kısaca çalışmamın ne olduğunu ve amacını açıklamak isterim. COVID-19, daha yaygın adıyla koronavirüsün, okul çağı çocuğa/çocuklara sahip ebeveynler ve çocukları üzerindeki etkilerini incelemek amacıyla 5 temel soru hazırladım. Bu sorular bağlamında, ebeveynlerle kimisiyle sözlü (görüntülü arama) kimisiyle yazılı şekilde cevapları almak üzere röportaj yaptım. Bunları yaparken, farklı illerde yaşayan ebeveynlerin cevaplarına ulaşmaya çalıştım (İstanbul, İzmir, Armutlu/Yalova, Gaziantep, Tekirdağ, Malatya).
Bu çalışmaya başlamamdaki çıkış noktam şu düşünceydi; çocukların, içine bir anda giriverdikleri bu süreci anlamlandırması elbette bizden daha zor. Bu süreçte hepimiz zorlanıyoruz fakat içinde okul çağı çocuk/çocuklar barındıran ailelerin daha zorlu bir süreçten geçtiklerini düşünmemdi. Çalışmamdaki amaçlarım, biliyoruz ki, zor bir durumla karşılaştığımız zaman bazen kendimizi yalnız hissedebiliriz fakat bizimle aynı duygulara, deneyimlere sahip birilerini görmek iyi hissettirebilir. Bu noktada, ülkenin farklı illerinden soruları cevaplamış ebeveynlerin aslında benzer hislere, deneyimlere sahip olması, başka ebeveynlere destek niteliğinde olabilir diye düşündüm. Ayrıca, ebeveynlerin çocuklarıyla evlerinde yapmış oldukları aktivitelerden ve deneyimlerinden bahsetmeleri okuyucularımıza fikir sunabilir.
SORULAR
1) Koronavirüsün hayatımıza girmesiyle birlikte rutinlerimiz değişti. Sizler işlere, çocuklar okullara gidemez oldu. Vaktimizin çoğunluğunu evlerimizde geçiriyoruz. Çocuklarınızın, hayatlarında büyük bir değişime sebep olan bu süreci anlamaya yönelik sizlere yönelttiği sorular ve sizlerin bu sorulara cevaplarınız nelerdir?
2) Bu süreç siz ebeveynleri nasıl etkiliyor? Duygu ve düşüncelerinizden bizlere bahseder misiniz?
3) Bu süreç, aynı zamanda çocuklarınızı nasıl etkiliyor? Çocukların duygu ve düşünceleri nelerdir?
4) Zor durumlarla başa çıkabilmek için herkesin kendince yöntemleri vardır. Sizlerin, çocuklarınızla beraber bu zorlu sürecin olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik yöntemleriniz nelerdir? Örnek verir misiniz?
5) Bizler, sitemizde ailelere çocuklarıyla birlikte güzel zaman geçirebilecekleri etkinlikler, öneriler paylaşıyoruz. Sizlerinde bilhassa bu süreçte, evde çocuklarınızla birlikte yaptığınız etkinlikler, paylaşımlar var mı, varsa neler? Bizlere, diğer ebeveynlere de öneri olması amacıyla deneyimlerinizden örnek vererek, bahsedebilir misiniz?
Sorularıma 8 farklı ebeveynden yanıt aldım. Çoğunluk İstanbul’da olmak üzere, üstte de belirttiğim gibi ülkemizin farklı illerinden yanıtlar almaya özen gösterdim. Bu sayede, salgının ülkemizin farklı bölgelerinde yaşayan ebeveynlerin ve çocukların üzerindeki etkilerinin ortak noktaları hakkında bilgiler edindim. Cevaplardan yola çıkarak, öne çıkan noktaları belirtmek isterim.
CEVAPLAR ve YORUMLAMA
İLK SORU
Koronavirüsün hayatımıza girmesiyle birlikte rutinlerimiz değişti. Sizler işlere, çocuklar okullara gidemez oldu. Vaktimizin çoğunluğunu evlerimizde geçiriyoruz. Çocuklarınızın, hayatlarında büyük bir değişime sebep olan bu süreci anlamaya yönelik sizlere yönelttiği sorular ve sizlerin bu sorulara cevaplarınız nelerdir?
Bu soruya gelen cevaplar oldukça benzerdi.
- Ne zaman dışarı çıkacağım?
- Okula ne zaman gideceğim?
- Corona ne demek?
Çocukların soruları genel olarak bunlardı. Aslında sordukları sorular, kendi bireysel hayatlarını direkt etkileyen konular hakkında. Elbette, yabancısı oldukları bu yeni ve garip durumu anlamlandırmaya yönelik sorular da sormuşlar.
Ebeveynlerin çocuklarına cevapları ise, genel anlamda çocuklarının meraklarını gidermeye ve bu süreci kavramalarına yardım etmeye yönelik.
İKİNCİ SORU
Bu süreç siz ebeveynleri nasıl etkiliyor? Duygu ve düşüncelerinizden bizlere bahseder misiniz?
Cevaplar doğrultusunda, ebeveynlerin genelinin endişeli oldukları ve bu endişelerinin daha çok çocukları, aile büyükleri ve sevdikleriyle alakalı olduğunu gördüm. Sürecin oldukça zorlayıcı olması da ortak cevaplardan. Ebeveynler artan sorumlulukla beraber, kendilerine vakit ayıramadıklarından ve zaman zaman evde çıkan sorunlardan bahsettiler. Bir yandan da, çoğu ebeveyn sürecin başındaki kaygılarının zamanla alışılmışlığın verdiği etkiyle hafiflemeye başladığını belirtti.
ÜÇÜNCÜ SORU
Bu süreç, aynı zamanda çocuklarınızı nasıl etkiliyor? Çocukların duygu ve düşünceleri nelerdir?
Genel olarak, çocuklar sürecin başındaki durumdan farklı noktadalar. Zamanın ilerlemesi ve evlerden çıkılmaması ile birlikte, sıkılmaya başlamışlar. Arkadaşlarını, rutinlerini özlemeye başlamışlar ve dolayısıyla sorunlar patlak vermiş. Okul çağındaki çocukların uzaktan eğitime başlaması genel anlamda daha olumlu duygulara yol açmış.
Tabi burada, bir durumdan bahsetmek istiyorum. Kendi gözlemlerim ve aldığım cevaplar bağlamında, kırsal kesimde (tatil beldesi vs.) yani aslında bu sürecin daha az sancılı geçtiği yerlerde olan çocuklar bu durumdan daha az etkilenmekte, sitelerde yaşayanlar dışarı çıkabilmekte ve bu süreci daha az kaygılı atlatabilmekteler.
DÖRDÜNCÜ SORU
Zor durumlarla başa çıkabilmek için herkesin kendince yöntemleri vardır. Sizlerin, çocuklarınızla beraber bu zorlu sürecin olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik yöntemleriniz nelerdir? Örnek verir misiniz?
Bireylerin stresle başa çıkabilme yöntemlerin farklı olmasıyla birlikte cevaplar ortak bir paydada birleşiyor. Ailenin bir arada olması ve gün içerisinde beraber bir şeyler yapıyor olmaları. Çocukların oyunlar kurup oynaması, çeşitli aktiviteler yapmaları ve bunları yaparken ebeveynlerinin de dahil olmasından oldukça fazla söz edilmiş. Yapılan aktiviteleri bir sonraki soruda detaylı paylaşacağım.
Aktivite Önerileri
Bizler, sitemizde ailelere çocuklarıyla birlikte güzel zaman geçirebilecekleri etkinlikler, öneriler paylaşıyoruz. Sizlerinde bilhassa bu süreçte, evde çocuklarınızla birlikte yaptığınız etkinlikler, paylaşımlar var mı, varsa neler? Bizlere, diğer ebeveynlere de öneri olması amacıyla deneyimlerinizden örnek vererek, bahsedebilir misiniz?
Bu soruda aktivite önerilerini çok daha detaylı verebilmek amacıyla ebeveynlerimizin kendi ağızlarından aktaracağım.
Zeynep Hanım- İSTANBUL
Sıklıkla kutu oyunları oynuyoruz, monopoly, uno, tabu junior gibi klasik kutu oyunlarının yanı sıra “Empati” adlı birbirimizin hangi durumlar karşısında nasıl davranacağını ya da hissedeceğini tahmin etmeye çalıştığımız kutu oyunlarını oynuyoruz. Evde uzun yıllar içinde birikmiş legoları bir araya getirip bir şehir kurmaya çalışıyoruz. Birlikte keyif alabileceğimiz filmler izliyor, günlük rutinin bir parçası olan yemek yapma sürecinde işbirliği yapmaya çalışıyoruz. Ayrıca bu süreçten bağımsız olarak normal zamanda da sevdiğimiz birlikte kitap okumak ve mandala boyama gibi etkinliklerimize de devam ediyoruz.
Ebeveynlere de öneriler: Kişisel olarak ben evdeki organik atıkların çokluğundan dolayı bu atıkları nasıl azaltabiliriz diye düşünerek atıkları komposto dönüştürmek çalışıyorum, bu süreçte çocuklarla birlikte atıkların takibini yapıyoruz.
7 yaşında çocuğu olan bir anne- İZMİR
Pinpon topuyla çeşitli oyunlar oynuyoruz. Havanın güzel olduğu günler terasta su oyunları oynadık. Kitap okuma saati yapıyoruz, herkes kendi kitabını okuyor. Kızım bana yemek yaparken yardımcı oluyor. O da bizim için güzel bir aktivite. Resim çiziyoruz, boyuyoruz.
Şefika Hanım- Armutlu/Yalova
Biz bahçede bir şeyler ekiyoruz bu sıra. Oğlum da bize yardımcı oluyor. Oğlum flüt çalıyor ara ara. 23 nisan için duvar süslemeleri yapıp duvarımıza astık. Ben kesinlikle el işi faaliyetleriyle meşgul olmalarını öneririm. 23 nisanda yaptığımız süslemeleri ve bayrağımızı duvara astık oğlum da flütle 23 nisan şarkısını çaldı. Kendi içimizde güzelce yaşadık bayramımızı.
Gaziantep’ten bir anne:
Ev girişi koridorlarım çok büyük, beraber futbol, tenis oynuyoruz. Bütün oyuncaklarını bu koridora dizip ,onlar için oyun alanı yaptık. Çoğunlukla burada vakit geçiriyoruz. Özellikle çocuklar anne ve babalarını aynı oyunda görmekten hoşlanıyor, biz iki grup halinde bir çok oyun oynuyor, şiirler ezberliyoruz. Hep beraber mutfağa girip, birlikte yemek, pasta yapıyoruz. Ebeveynlere önerim, ne yapılırsa yapılsın bu süreçte anne babalar yapılan aktivitelerde birlikte eşlik etsin çocuklara.
Tekirdağ’dan bir anne:
Genel olarak oyunlar oynuyorlar. Ortanca kızım, origami yapıyor. Televizyonda gördükleri hayvanların resimlerini çiziyorlar. Televizyonda gördükleri oyunları biz de oynayalım diye, kartonları, havlu kağıt rulosunu keserek tünel oyunu yaptılar. Bir tane de banttan top hazırladılar. Tünellerinin üzerine “1.tünel, 2.tünel” diye yazdılar. Topu numara numara geçirdiler. Onun haricinde, eşleştirme kartları hazırladılar, onu oynadılar. İsim- şehir oynuyorlar. Bu tarz etkinlikler yapıyorlar.
Malatya’dan Nuran Hanım:
Çocuklar, televizyonda çocuk filmi izleyip mısır yiyerek sinema zamanı yapıyorlar. Babalarıyla evde futbol oynayıp bazen bana ev işlerinde yardım ediyorlar. Kağıt etkinlikleri, figürler yapıyoruz. Beraber kahve içmeyi çok seviyorlar. Hep beraber balkonda oturuyoruz, balkon yıkıyoruz. Onun haricinde, çocukların yaşlarına uygun puzzlelar yapıyoruz. Kitap okuma etkinliği yapıyoruz, büyük oğlum yeni okumaya geçtiği için. Legolardan bayrak direği, gemi vs. gibi şeyler yapıyoruz.
SONUÇ:
Sonuç olarak, 8 farklı ebeveynle yaptığım görüşmelerden çıkardığım bilgiler doğrultusunda, salgın sürecinin ebeveynler ve çocukları için oldukça zorlu bir süreç olduğunu fark ettim. Günlük rutinden kopmuş olmak, evlerin içine kapanmak, ve belirsizliğin de yarattığı etkilerle insanlarda endişe ve kaygı duyguları hakim. Özellikle, salgının etkilerinin daha yoğun görüldüğü Büyükşehirlerde (İstanbul, İzmir, Malatya gibi.) yaşayan ebeveynlerimiz ve çocuklarının bu süreçten tatil beldesinde(Armutlu/Yalova gibi) yaşayan ailelere göre daha çok etkilendiğini gördüm.
Başlangıçta çocukların, kendi bireysel hayatlarını yakından ilgilendiren konular hakkında soruları daha çok sorup, kaygılandığını ve rutinden ani kopuş nedeniyle süreci anlamlandırmakta zorlandığını gördüm. Zaman içerisinde gerek sorularının yanıtlanması gerek alışılmışlığın verdiği etkilerle durumu kavrayabildiklerini fakat bu sefer de sıkılma, özlem gibi baş etmesi güç duyguların onları zorladığını fark ettim. Tabi, görüntülü konuşmalar, yüz yüze eğitimler sayesinde özlem duygusunun hafifletildiğini eklemem gerekir.
Ebeveynlerin de oldukça zorlayıcı bir deneyim yaşadıklarını gördüm. Olağanüstü bir süreç, değişen rutinler, artan endişeler, yine artan sorumluluklar, bireysel anlamda vakit ayıramama gibi yıpratıcı olabilecek deneyimler yaşadıklarını fark ettim. Fakat, yine de çocuklarının daha iyi hissetmesi için çaba sarfeden, aktiviteler yaratan, çocukların kurdukları oyunlara dahil olan ebeveynler olduklarını da gördüm. Bunun çok değerli olduğunu düşünüyorum. Genel olarak eğer öğrenim gören çocukları varsa uzaktan eğitim sürecinde oldukça teşvik edici olduklarını, pek çoğunun kitap okuma alışkanlıklarını arttırarak sürdürdüklerini gördüm.
Aktiviteler konusunda; daha çok çocukların oyunlarına ebeveynlerin de katıldıklarını beraber futbol, tenis veya puzzle, lego oynadıklarını gördüm. Yemek yapma, hazırlama gibi günlük rutinin bir parçası olan işleri beraber aktivite olarak yapmaları da çok anlamlı diye düşünüyorum. Bunların haricinde pek çok aktiviteden söz edilebilir, ki eğer okumak isterseniz bir önceki bölümde detaylı bir şekilde paylaştım.
Yaptığım röportajların sonucunda genel bir yorum yapacak olursam, bu süreçte birlik ve beraberliğin, desteğin paylaşılmasının oldukça önemli ve değerli olduğunu gördüm. Ebeveynlerin oyunlara dahil olması, günlük rutinleri çocuklarından destek alarak birlik içinde yapmaları yaşanan kaygının azaltılmasında gerçekten etkili bir yöntem diye düşünüyorum. Bu süreç elbet bir gün bitecek, önemli olan birlik ve beraberliğimizi sürdürerek, güzel günlerin geleceğine dair olan umudumuzu her daim içimizde yaşatmak.
Okuduğunuz için teşekkür ederim. Sağlık, mutluluk ve huzurla...
Araştırmacı ve Yazar: Sena Akbalık